R. Gaye Önel - Ateşli Kanatlar Serisi

Yazar: R. Gaye Önel   Seri: Ateşli Kanatlar  Yayınevi: Dokuz Yayınları

   Ateşli Kanatlar Serisi yazarı türk olan, dört kitaptan oluşan fantastik bir seri. Şeytan, melek, peri, vampir, kurtadam kısacası aradığınız ne kadar fantastik karakter varsa bu seride var diyebilirim. Seri ilk kitabı Hilekar. Ana karakterimiz Casandra'yı Şeytan'ın oğlu Aidenhall'in ölümden kurtarmasıyla başlıyor. Bir kehanet vardır. Bu kehanet Casandra ve Aidenhall'i büyük ölçüde etkilemektedir. Casandra şeytanları avlayan bir avcıdır. 17 yıllık hayatını böyle bilmektedir ama gerçek başkadır.

Ateşli Kanatlar Serisi'nin ikinci kitabı Lider, Casandra bu kitapta gerçek kimliğini öğrenmektedir. İlk kitapta başlarına gelmeyen kalmaz. Aidenhall'le yaşadıkları olaylar birbirlerine yakınlaşmalarını sağlamış, aralarında bir bağ oluşmuştur. Ama ikiside kendilerine itiraf edemez. Aidenhall çukurdan abisi Draza'yı kurtarmak için büyü yaptırır. Ama büyünün bir bedeli vardır. Ve olaylar böyle devam eder. Sürükleyici bir seri.

Kış Mevsimi'nde Okunabilecek Kitaplar (BCP Aralık)

 

     Kış demek benim için hüzün demek. Genellikle kış aylarında evden çıkmayıp hüzün ve dram içeren kitaplar okuyorum. Kışa bu denli kitapların yakıştığını düşünüyorum. Kış mevsiminde okuduğum bazı kitaplar;

* Yu Hua / Yaşamak

* Hwang Bo-reum / Hyunam-Dong Kitabevi

* Adora Yağmur / Buzdan Kıvılcım

* Betül Güçlü / İçimdeki Güneş

* Franz Kafka / Dönüşüm

* Anton Çehov / Altıncı Koğuş

* Oğuz Atay / Korkuyu Beklerken

* Victor Hugo / Notre Damein Kamburu

* Emily Bronte / Uğultulu Tepeler

* Sophie Anderson / Ayıyla Konuşan Kız

* Betül Güçlü / Balkabağı ve Tarçın 

* Emile Zola / Nasıl Ölünür

Christy Brown - Sol Ayağım Kitap Serisi

Kitap Adı: Sol Ayağım 1-2  Yazar: Christy Brown  Yayınevi: Nemesis Kitap

Doğduğunuz andan itibaren konuşmakta, yürümekte, yemek yemekte, uyumakta ve daha bir sürü eylemde zorluk çektiğinizi bir düşünsenize... Christy Brown, beyin felcinin bir kurbanı olarak dünyaya gelmiştir. Buna rağmen İrlanda edebiyatının dev yazarları arasında yer almayı başarmıştır. Sol Ayağım Kitap Serisi'nde sol ayak parmaklarıyla yazmayı, resim yapmayı ve daktilo kullanmayı öğrenmek için çocukluğunda gösterdiği mücadeleyi anlatmaktadır. Bu, Christy Brown'ın kendi yaşam hikâyesidir. Christy Brown, yirmi üç çocuklu bir ailenin, hayatta kalabilen on üç çocuğundan biri olarak Dublin'de doğmuştur. Beyin felci ile dünyaya gelmiş ve uzun süre hareket ve konuşma yetenekleri olmadan yaşamıştır. Doktorlar Christy Brown'ın zihinsel özürlü olduğunu ve çok yaşamayacağını söylemişlerdir. Fakat, annesi hiç bir zaman buna inanmamış, aksine oğluna koşulsuz sevgi besleyerek onun eğitilebileceğine inanmıştır.

Dostoyevski - Ev Sahibesi (BCP Kasım)

Kitap Adı: Ev Sahibesi  Yazar: Dostoyevski  Yayınevi: Kumsaati Yayınları
Çeviri: Hüseyin Kırımlı   Sayfa: 96

    Ünlü Rus yazar Dostoyevski'nin eserlerinden biri olan Ev Sahibesi’ni Kasım Ayı Bcp için okudum.  Kitapta olaylar, doktorlarını tamamlayan bir gencin ev aramasıyla başlar. Okumaya çok meraklı olan, kalabalık ortamlardan hoşlanmayan, duygusal bir yapıya sahip olan Ordinov’u hiç de ummadığı olaylar beklemektedir. 

 

   İlk kez aşkı tanıyan, aradığı insanı bulduğunu sanan genç adam, hazırlanan bir senaryanonun figüranı olarak seçilecekti. Bir oyunun parçası olduğunu geçte olsa farkeden Ordinov, bir an da hayata küsecek ve dünyası kararacaktır. Dostoyevski’nin kısa eserlerinde dahi ruh tahlillerini çok iyi yaptığını okuyanlarınız bilir. Lisedeyken okuduğum ama hatırlayamadığım bir eserdi. Tekrar okumak keyif verdi. 

Stefan Zweig - Olağanüstü Bir Gece

Yazar: Stefan Zweıg  Orjinal Adı: Phantastische Nacht 

Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları  Çeviri: İlknur İgan

      "Sanatsal yetenek dedikleri beceriden yoksunum, edebiyat alanında hiçbir deneyimim yok, Theresianum için kaleme aldığım daha çok mizahi yanı ağır basan bir iki denemeden başka yazınsal hiçbir girişimim olmadı. Örneğin, dış dünyada olup bitenlerin insanın içindeki yansısını eşzamanlı olarak sıralamak için öğrenilebilecek özel bir teknik olup olmadığını bile bilmem."

   Herkesin çok sevdiği yazar Stefan Zweıg'den kısa ama etkili bir hikaye daha. Burjuva sınıfında olan genç bir adam, ailesinin ölümüyle birlikte kendisine büyük bir miras kalır. Burjuva toplumunun toplum baskısı ve etkisi sebebiyle hayatı yapmacık ve monoton geçmektedir. 

Stefan Zweig - Ay Işığı Sokağı

Yazar: Stefan Zweıg  Özgün Adı: Die Mondscheingasse  Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları  Çeviri: Regaip Minareci

  ''Fırtına yüzünden geciken gemi Fransa'daki küçük liman kentine ancak akşam geç bir saatte yanaşabilmiş, Almanya'ya kalkan gece treni kaçmıştı. Böylece tanımadığım bir yerde hiç hesaba katmadığım bir gün geçirecektim.'' 

   Ay Işığı Sokağı, İş Bankası'nın Kültür Yayınları'nın yayımladığı, çevirisini Regaip Minareci'nin yaptığı bir Stefan Zweig kitaplarından birisidir. İçerisinde beş öykü yer almaktadır. Stefan Zweigh severler bilir, yazarın kitapları minik öykülerden oluşur. Stefan Zweigh, bir çok roman, öykü, deneme, şiir, biyografi ve oyun türünde çok yetkin eserler vermiştir. Yaşamını 1881 ve 1942 tarihleri arasında sürdürmüştür. Ay Işığı Öyküsü'nde de maraz bir olayın içine düşen bir denizciden ve denizcinin nasıl hissettiği anlatılır.

Buşra Balçık - Uçurum

 Yazar: Buşra Balçık  Yayınevi: Müptela Yayınları

Yazar Buşra Balçık'ın ilk kaleme aldığı kitabı. Buşra Balçık genç bir yazar olmasına ve ilk kitabı olmasına karşın, kitabın dili açık ve anlaşılır. Okurken yormuyor ve sıkmıyor. Kitap, New York'ta yaşayan Alyssa Clark'ın babası on beş yaşında gözlerinin önünde öldürüldüğünde katilini bulmak için kendine söz vermesiyle başlıyor. Ancak buna hazır olması yıllarını alan Alyssa, önde gelen saygın ressamlardan biridir. Babasının katilini ararken karşısına James Bennet çıkar. Babasının intikamı kadar çok istediği bir şey daha vardır. Aşk. Allyssa'nın yapacağı seçimler ve seçimlerinin sonuçları onu farklı noktalara sürüklemektedir.

Tek kitap olmasına ve Uçurum yazarın ilk kitabı olmasına karşın iyiydi. Bana göre yeni yazarlar ve kitaplarına şans verilmesi gerektiğini düşünen bir kitapseverim. Yeni yazarı acemi görebilirsiniz ama kitapları dili, kurgusu çok iyi olan yazarlar var. Özellikle fantastik kurgu yazan türk yazarlardan da iyi olan ve okunanlar var. Fantastik kurgu yazan türk yazarlar bildiğim kadarıyla az. Bu yüzden yeni yazarlara kendilerini geliştirmeleri için şans verilmeli. Yakın zamanda yazarın yeni seri bir kitabı daha çıkacak. Dark roman tarzı bir kitap, pek bana uymuyor maalesef. Şimdiden okuyacak arkadaşlara keyifli okumalar diliyorum.

Stefan Zweig - Korku

Yazar: Stefan Zweıg  Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Çeviri: İlknur İgan

  “Bayan İrene aşığının dairesinden çıkıp merdivenlerden aşağı inerken birden yine o anlamsız korkuya kapıldı. Gözlerinin önünde kara bir topaç gibi vınlayarak dönmeye başladı; dizleri katılaştı, dehşetle donup kaldı. Aniden kapaklanmamak için hemen parmaklığa tutunması gerekti. Bu tehlikeli ziyareti ilk kez yapmıyordu, bu ani ürperti yabancı değildi...”

    Ah Zweig neden bu kitap 300 sayfa değil? Vizdansız Zweig mükemmel yazıyor ama sağ olsun hep 70-80 sayfalık kitaplar. Tabi bu işin şakası. Psikoloji nedir, nasıl anlatılır, insanlar aracılığıyla nasıl hikayeler gösterilir bize öğreten Zweig, ilişkilerde en iyi kitapları yazıyor. Zweig her fırsatta hissetirmek istediği duyguyu okura harika bir şekilde hissettiriyor.

  

    İrene, burjuva dünyasında, rahat ve korunaklı bir yaşam sürmektedir. Sekiz yıllık evliliğinden sıkılmış, kendini genç bir piyanistçinin kollarına atmıştır. Ancak bu gizli ilişkiyi kocası tesadüfen öğrenir ve İrene’nin vazgeçmesi için gariban, oyuncu bir kadın tutar. Bu gizli ilişkiden haberdar olan şantajcı kadının ansınız belirmesiyle, hayatında yeni farkına vardığı bütün güzellikleri yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan İrene, kahredici bir korkunun pençesine düşer. Korku onu esir almıştır. Korku konu olarak; insanın bilinçdışına itilmiş, utanç  verici deneyimlerden, bastırılmış pişmanlıkları özgürleştirebilecek güçte bir eser. Keyifli okumalar.

Mehtap Fırat - Uluslararası Bir Aşk Hikayesi

Yazar: Mehtap Fırat    Sayfa: 480   Yayınevi: Ephesus Yayınları

   Okuduğum kitabın adı; Uluslararası Bir Aşk Hikayesi. Yazarı Mehtap Fırat. Kitabın ilk basımı Aralık 2020'de olmuştur. Yazarımız yazarlığa adminı Wattpad' de 2013 yilında başlamış. Mehtap Firat'ın okuduğum ilk kitabı, hem de ilk okuduğum sadece aşk temalı kitaptır. Kitapta dikkatimi çeken; yazarın her bir bölüm için güzel müzikler seçmesiydi. Okurken dinlemek gerçekten güzeldi. Sahneler gözümde canlandı diyebilirim. 

    Kitap; İstanbuľ'dan Rusya'ya uzanan deli dolu ve bir o kadar da hırçın bir aşk hikayesi diyebilirim. Aşkın din, dil, ırk ve yaşla alakası olmadığını biliyoruz. Asil önemli olan insanın hayatındaki ruh eşini bulmasıdır. Ana karakterlerimiz, Yasemin, güçlü ve tanınan bir Türk iş kadını. Andreas ise; Rusya'da tanınan, çapkın mı çapkın ve yakışıklılığıyla ünlü bir iş adamı diyebilirim. Yan karakterlerimizden ikisi Zeynep, ve Jack. Uluslararası Bir Aşk Hikayesi'ni okurken yer yer Andreas'a söylendim. Yasemin'e kızdım sinirlendim. Karakterlerde en çok beğendiğim Zeynep. Hikayesi akıcı bir eser olması yanında sıkmadı, yormadı. Mekanlar bazen kendini tekrarladı ama hikayeyi bozmuyor. Aşk temalı hikaye severler okuyabilir. Kitapla kalın.

Tess Gerritsen - Kayıp Kızlar

Yazar: Tess Gerritsen  Kitap: Kayıp Kızlar  Yayınevi: Doğan Kitap  Sayfa: 245

    Tess Gerritsen yazarlık kariyerine romantik ilişkilerin cinayetle aynı ağırlıkta olduğu öyküler yazarak başlamış. Bu türden dokuz roman yazdıktan sonra hikayelerinde gerilim öğeleri ön plana çıkmaya başlamış. Kayıp Kızlar romanının da, bir türden başka bir türe adım atarken köprü oluşturduğunu düşünüyormuş. Akıcılığı ve gizemi bol bir kitaptı. Tess Gerritsen'ın okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen, sevdim. Bu kitaptan sonra Tess Gerritsen bağımlısı olmaya karar verdim. Türü gerilim ve polisiye bir kitap. 

    Kitabın konusu; Adli Tıp Uzman Yardımcısı olan Dr. Kat Novak, vardiyası daha başlamamışken önüne gelen bir cesetle güne merhaba demek zorunda kalmıştı. Genç ve isimsiz bir kadının cesedi şehrin en tehlikeli bölgesinde bulunmuş ve polisler eşliğinde otopsi için getirilmişti. Cesedin avucunun içinden çıkan bir kibrit kutusu ve üstünde yazılı bir telefon numarası vardı. Otopsi sonuçları çıkmadan ikinci bir kurban  daha bulununca Kat kendini olayların içinde araştırma yaparken buldu. Kurbanlar uyuşturucu nedeniyle ölmüş görünüyordu. Kat ise bunun ölümcül bir ilaç olduğunu düşünüyor ve sokaklarda dolaşan bir seri katilin varlığından şüpheleniyordu. İlaç şirketinin sahibi Adam Quantrell, kızı kayıp olduğu için olaylara dahil olmuştu. Başlangıçta her ne kadar Kat'in baş şüphelisi olsa da, olaylar ilerledikçe en büyük dektekçisi haline gelmişti.

Filme Uyarlanan Dünya Klasikleri Kitaplar

Filme Uyarlanan Dünya Klasikleri Kitaplar 

       

     Önce kitabı okuyup sonra filmini ya da dizisini izlemek keyifli oluyor. Bu yüzden filmi olan kitaplar diye bir seri düşündüm. Tabi bazı okuduğum kitaplarla filmleri farklı olabiliyor. Bu da tam çıldırmalık :) Hem okuduğum hem de filmini izlediğim dünya klasikleri kitapları şöyle;

* Jane Eyre - Charlotte Bronte (2011)
* Martin Eden - Jack London
* Küçük Kadınlar - Louisa May Alcott (2019)
* Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi - F. Scott Fitzgerald
* Büyük Umutlar - Charles Dickens (2021)
* Romeo ve Juliet - William Shakespeare (2013)
* Monte Kristo Kontu - Alexandre Dumas (2002)
* Anna Karenina - Lev Tolstoy (2012)
* Aşk ve Gurur - Jane Austen (2005)
* Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck (1992)
* Sefiller - Victor Hugo (2012)
* Madam Bovary - Gustave Flaubert (2014)
* Emma - Jane Austen (2020)
* Orlando - Virginia Woolf (1992)
* Sol Ayağım Serisi - Christy Brown (1990)

Namık Kemal'in Adı Değiştirilen Romanı

Kitap: İntibah   Yazar: Namık Kemal  Yayınevi: Akvaryum Yayınları

Namık Kemal, Türk edebiyatında ilk edebi roman olan İntibah'ı 1873-1876 yılları arasında Osmanlı Türkçesiyle Kıbrıs Gazimağusa'da sürgündeyken kaleme almış. Romanın Latin harfleriyle ilk basımı ise 1944 yılında gerçekleşmiştir. Romana "Son Pişmanlık" adını koymuş olsa da dönemin yetkilileri tarafından ismi değiştirilmiş ve sansürlenmiştir. Roman, o yıllarda moda olan romantizm akımının etkisiyle kaleme alınmıştır. Bol tasvirli olması ve çokça hüzüne yer verilmesi bu yüzdendir. 1870'lerin İstanbul'unda geçmekte, kalburüstü bir ailede iyi bir eğitimle yetişmiş Ali Bey'in hayatının Mehpeyker adlı hafifmeşrep bir kadına aşık olmasıyla allak bullak olması anlatılmaktadır.

İyi ve kötünün keskin bir dille anlatılması ve bunların Mehpeyker ve Dilaşup adlı kadınlarda bazen sivri bir dille kaleme dökülmesi rahatsız etsede, İntibah yazıldığı döneme göre çok kıymetli bir eserdir kesinlikle. Özellikle Çamlıca ve mesire yerlerinde geçen hikâyede baharın gelişi öyle güzel bir dille anlatılmış ki Namık Kemal'in kalemine hayran olmamak elde değil. Her bölümün başında Divan şairlerinden bir beyitin yer alması ayrı bir güzellik katmış esere. Okul yıllarında ödev olarak bazen zoraki olarak okuduğumuz eserlerden biriydi. Şimdi tekrar okunduğunda ayrı bir lezzet bırakıyor insanda.

Zeynep Selvili - Pembe Fili Düşünme (BCP Temmuz)

Yazar: Zeynep Selvili Kitap: Pembe Fili Düşünme  Basım: 7 - İstanbul - 2018  Sayfa: 208

     Kitabın yazarı; Zeynep Selvili. Keşke 15-16 yaşlarımda okusaydım dediğim bir kitap. Gayet açık, anlaşılır ve basit bir üslup kullanılmış. Bu sebepten kitapta geçen bazı psikolojik gerçeklerin her yaştan insanın okuyup anlayabileceği bir seviyeye indirgenmiş olması iyi bir fikir olmuş. Kitabına başlarken panik atakla nasıl tanıştığını öğreniyoruz. Yurt dışında Miami'de Psikoloji okuyormuş o zamanlar. Bir gün evine arabasıyla gelmiş, evinin garajına girmiş. Hiç ummadığı bir anda kalp atışları hızlanmış, nefesi kesilip sol kolu uyuşmaya başlamış.  Kalp krizi geçirdiğini düşünerek hem komşusu hem de arkadaşı olan Melis'e zar zor haber vermiş. Hastaneye gittiklerinde yapılan tetkikler sonucunda Zeynep panik atak olduğunu öğreniyor. Bunu hemen sindiremiyor tabi ki. Çünkü korkuları var. Savaşmaya karar veriyor ve başlıyor Zeynep'in serüveni.

     Zeynep Selvili üniversiteden mezun olduktan sonra üç günlüğüne bir seminere gidiyor ve orda; kendisinden daha bilgili, daha akıllı ve zeki gördüğü insanların kendisinden hiçbir farkı olmadığını görüyor. O insanlarında diğer başka Zeynep'ler olduğunu anlıyor.  Zeynep Selvili'nin kitabı yazması iki seneyi bulmuş. Başaramayacağını düşünüyormuş. İçindeki ses Zeynep'e yıldırıcı şeyler fısıldasa da kitabı yazmayı bitirmiş. Kitabı bizimle buluşturduğu için teşekkür ederim. Kitabı psikoloji sever arkadaşlara önerebilirim.

Gamze Çelik - Piramit Serisi

Kitap: Piramit Serisi  Yazar: Gamze Çelik  Yayınevi: Ephesus Yayınları

    

     Gamze Çelik'in kaleme aldığı fantastik, romantik konulu Piramit Serisi beş kitaptan oluşuyor. Serinin son kitabı Gece Güneşi çıkmak üzere. Serinin konusu; Arkeolog olan Ayliz, Mısır Piramitleri'nde başka bir dünyaya açılan bir geçit bulur. Geçit büyücülerin, tanrı ve tanrıçaların ve normal insanların bir arada yaşadığı başka bir Mısır'a açılır. Daha geldiği ilk an da aşka tutulan Ayliz gerçekte kim olduğunu öğrenmeye başlar. Bunun yanı sıra başına gelen olaylarda yardımcı olan insanlar artık ailesi gibi olmaya başlamıştır. Gerçekleri yavaş yavaş öğrenen Ayliz aşık olduğu Aytun'la sakin ve huzurlu bir hayat yaşamak isterken bir an da sevdiği adamın ellerinden kayışını izlemeye mecbur kalır. Her şey güzel giderken arada dram olmazsa olmaz tabi :)

 

    Ayliz'in başına gelenlerden sorumlu olan kişi Tanrıça Neftis'tir. Ayliz'in atalarının düşmanı olan bir Tanrıça ve Mısır'ın Kraliçesi'dir. Her şeyin başlamasının yegane sebebi Neftis'in bir tanrıya duyduğu aşktır. Ayliz onun tahtının asıl varisidir ve onu yok etmelidir. Bunun için hayatındaki insanları Ayliz'in elinden almaya başlar ve ilk kişi  Aytun'dur. Ayliz sevdiği adam uğruna en yasak olan gücü bile kullanmayı düşünür. Aşık olduğu adamı kurtarmak için inanılmaz bir güce ve değişime uğrar Ayliz. Gamze Çelik'in son kitabında bakalım neler olacak. Ayliz ve Aytun dışındaki yan karakterlerde çok güzel anlatılmış ve konuya dahil olmalarıda çok güzel işlenmiş. Dördüncü kitap heyecanlı bir yerde bitti. Bakalım beşinci kitapta neler olacak.

Rhonda Byrne - Secret The Power Serisi

Yazar: Rhonda Byrne  Özgün Adı: Secret The Power

Yayınevi: Artemis Yayınları  Çeviri: Beril Tüccarbaşıoğlu Uğur

 " O evrendeki her şeyin kusursuzluğunun sebebidir."

   - Zümrüt Tablet (m.ö 3000)

   Rhonda Byrne’in Secret Serisi’nin ikinci kitabı olan “ The Power.” Kitapla üniversite yıllarımın ilk yılında bir arkadaşım sayesinde tanıştım. Sonra elimden düşmedi. Hem kitap hem de yol gösterici oldu diyebilirim. The Power'da bahsedilen pozitifliktir. Negatifliği kovup, pozitifliğe kucak açmanızdır. Secret Serisi, The Secret, The Power ve The Magic olmak üzere üç tanedir. Ayrıca bu seri dışında bir de Secret Serisi’nden gibi görünen tekli kitabı “Günlük Öğretiler” adlı eseri vardır. Rhonda Byrne, The Power yani “Güç” anlamına gelen kitabında “Elinizde tuttuğunuz bu kitap evrenin en büyük gücünü açıklıyor. İstediğiniz her şeye ulaşmak için ihtiyacınız olan tek şey güç.” demiştir.

Stefan Zweig - Satranç

 Kitap: Satranç  Yazar: Stefan Zweig  Özgün Adı: Schachnovelle
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları  Çeviri: Ahmet Cemal 

      Ah Zweig neden bu kitap 300 sayfa değil? Vicdansız Zweig mükemmel yazıyor ama sağ olsun hep 70-80 sayfalık kitaplar. Tabi bu işin şakası. Zweig'in bir duygu üzerinde yoğunlaşıp bu duyguyu abartılı yaşadığını ve karakterlere bu şekilde aktardığını, bunun gerçeklikle bağdaşmayacağını düşünebilirsiniz bu kitabı okurken. Genel olarak kitaplarında da bu tavrı takınır ama romanları; birçok yazarın olduğu gibi Zweig'in de gündelik yaşamda söyleyemediklerini dillendirebildiği bir mecra olarak görmek gerekir. Kafesinden kurtulmuş kuş gibi her yana uçmak istemesine abartı gözüyle değil bağ kurma isteğiyle bakmalıyız.

Kitabın okuma keyfini kaçırmadan özetlemek gerekirse kitap Zweig'in kendisi olduğundan şüphelendiğim anlatıcı konumunda bulunan karakterle dünya satranç şampiyonunun bir gemi seyahatinde yollarının kesişmesiyle başlıyor. Dünya satranç şampiyonu olan Czentovic, yetim kaldığı için bir papaz tarafından büyütülen, zar zor okumayı öğrenebilen, zekası yetersiz, dünyaya ilgisiz, duygusal açıdan da oldukça sığ biridir. Başka tüm alanlara kapalı olan aklının satrançta inanılmaz derecede başarılı olduğu tesadüfen ortaya çıkar. Zweig'in kendisi olduğundan şüphelendiğim anlatıcı ile aralarında kontrollerinden çıkan bir maç yaparlar.