İyi Bir Kitap Okuyucusu Nasıl Olmalıdır ?

   

    İyi bir kitap okuyucusu olabilmek için dikkat etmemiz gerekenler vardır. En iyi kitap kurtlarının, okuyucuların uyguladığı püf noktalar vardır. Bunlardan bir kaçı; 

• Kitap okumak için zaman ayırmak yerine kendinize kitaplı bir hayat düzenleyin.

•  Kitap okuyan kişiler bazen tek türe bağımlı olabiliyorlar. Tek türe bağımlı kalmak düşündüğümüz kadar kitap okumada etkili olmayabiliyor. Bunun yerine tek bir kitap türüne bağlı kalmadan okumak daha iyi.

• Okuduğumuz her kitap akıcı olmayabilir. Akıcı olmayan kitaplara da şans verilirse öğrenilecek çok şey var.

•  Okuduğumuz türün teorik bilgisinden biraz faydalanmak, okuduğumuz türün hakkında kaliteli bakış açısı sağlayacaktır.

• Felsefe, tarih gibi alanlardan kitaplar okumamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü; "Felsefesiz bir dünya içi boş bir dünyadır."

Kore Fimleri / Evrenler Savaşı (Alienoid) Serisi

Film Adı: Alienoid   Bölüm Sayısı: 2   Yönetmen: Choi Dong Hoon

   Evrenler Savaşı, korenin yaptığı aksiyon, gizem, fantastik, bilim kurgu türü filmlerden biri. İki filmden oluşuyor ve ikisini de keyifle izledim. Korelilerin fantastik, bilim kurgu film, dizi bana göre gerçekten iyi çekiyorlar. Belki bu  benim Kore aşkımdan da kaynaklanabilir. Bilemiyorum :) Başrol kadın Kim Tae-Ri (Yi An ve Lee Ahn) sevdiğim oyuncular arasında. Başrol erkek Kim Woo-Bin uzaylı mahkumlara eşlik etmekle sorumlu bir korumayı canlandırıyor. Uzaylı koruma görevi sırasında Yi An'ı bebekken bulur ve büyüterek baba rolünü üstlenir. Film hem geçmiş hem de günümüz olarak iki zamanda geçiyor. 

   Film, Goryeo hanedanlığı zamanında efsanevi bir kılıç peşinde olan Taoistlerin, bir zaman portalı aracılığı ile  2022'de bir hapishanede hapsedilmiş uzaylı bir mahkumu kovalayan insanlarla bir araya gelmesini konu alıyor. Filmde insanlar ve uzaylılar olarak iki tür geçiyor. Uzaylı mahkumların kaçamayacağı tek yer insan beyni olduğu için, kendi uzaylı mahkumlarını dünyaya gidip insanların beynine mahkum ediyorlar. Bu yüzden uzaylı bir koruma ve akıllı bir yazılım mahkumları insan beynine hapsetmek için dünya da ve günümüzde yaşıyor. 

Üç Madde İle Kitap Okuma Alışkanlığı Kazanın

 

    Kitap okumanın en temel faydalarından bazıları kelime dağarcığımızı geliştirmek ve günlük hayatta algımızın daha açık olmasını sağlamaktır. Bunların yanında zihni dinlendirir ve stresi azaltır. Kitap okuma alışkanlığı kazanmanın üç kısa maddesinden bahsedeceğim;

* İlgi alanınız olan kitapları bulmak daha iyidir. İlgi alanınız dışındaki kitaplar doğal olarak motivasyon ve okuma arzunuzu düşürecektir. Bu sebeple hangi kategori ya da konularda kitaplar okumak istediğinizi iyi belirlemeniz gerekir.

* Kısa soluklu ve az sayfalı kitaplar seçmek okumaya yeni başlayan kişiler için daha uygundur. Uzun ve kalın kitaplar sizin gözünüzü korkutabilir ve okuma arzunuzu olumsuz yönde etkileyebilir. İlk başlarken 100 - 150 sayfalık kitaplar örnek verilebilir ve sizin için yeterli olacaktır.

Buşra Balçık - Uçurum

 Yazar: Buşra Balçık  Yayınevi: Müptela Yayınları

Yazar Buşra Balçık'ın ilk kaleme aldığı kitabı. Buşra Balçık genç bir yazar olmasına ve ilk kitabı olmasına karşın, kitabın dili açık ve anlaşılır. Okurken yormuyor ve sıkmıyor. Kitap, New York'ta yaşayan Alyssa Clark'ın babası on beş yaşında gözlerinin önünde öldürüldüğünde katilini bulmak için kendine söz vermesiyle başlıyor. Ancak buna hazır olması yıllarını alan Alyssa, önde gelen saygın ressamlardan biridir. Babasının katilini ararken karşısına James Bennet çıkar. Babasının intikamı kadar çok istediği bir şey daha vardır. Aşk. Allyssa'nın yapacağı seçimler ve seçimlerinin sonuçları onu farklı noktalara sürüklemektedir.

Tek kitap olmasına ve Uçurum yazarın ilk kitabı olmasına karşın iyiydi. Bana göre yeni yazarlar ve kitaplarına şans verilmesi gerektiğini düşünen bir kitapseverim. Yeni yazarı acemi görebilirsiniz ama kitapları dili, kurgusu çok iyi olan yazarlar var. Özellikle fantastik kurgu yazan türk yazarlardan da iyi olan ve okunanlar var. Fantastik kurgu yazan türk yazarlar bildiğim kadarıyla az. Bu yüzden yeni yazarlara kendilerini geliştirmeleri için şans verilmeli. Yakın zamanda yazarın yeni seri bir kitabı daha çıkacak. Dark roman tarzı bir kitap, pek bana uymuyor maalesef. Şimdiden okuyacak arkadaşlara keyifli okumalar diliyorum.

Kore Dizileri / Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo (BCP Eylül)

Dizi Adı: Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo  Yönetmen: Kim Kyu-Tae   Bölüm Sayısı: 20  

      BCP Eylül temalarında ölmeden önce okunması izlenmesi gereken kitaplar, filmler diye bir tema vardı. Bende kore dizilerinden çok sevdiğim bir diziyi yazmak istedim. Kore sever arkadaşlardan bu diziyi bilmeyen yoktur. Sen daha yeni mi izliyorsun diye sormayın. Ben kaçıncı kere izleyip bitirdim haberim yok :) Yıllar geçse de hala izlenen ve ikinci sezonu beklenen bir dizi.

    Dizi, güneş tutulması sırasında Goryeo Hanedanlığı zamanına geri giden ve orada diğer insanların korkudan önünde titrediği Wang So’ya aşık olan Hae-Soo'nun  öyküsünü anlatmaktadır. Ama nasıl aşk. İzleyin ve görün. Wang So karakter olarak buz gibi soğuk bir kişiliğe sahiptir.  Dizide şimdiki zamanda yaşarken geçmişe giden Hae-Soo ise  karakteri, dokuz yakışıklı prensin sevgisini kazanmış birisidir ve çok da fenadır. Prensleri hem sever hem de döver :)

    Diziyi izlerken en çok istediğim şey ikinci sezon olmasıydı. Bazı duyumlara göre ikinci sezon olmayacak. Bazı duyumlara göre ise ikinci sezon çekildi ama sadece Güney Kore'de yayınlandı. Ben hala çıkacağı umuduyla beklemedeyim. Dram, Tarih, Romantik, Fantastik bir dizi. İzlerken bazen gülüp, bazen üzülebilir, bazen ise bazı prenslere aşık olabilirsiniz. 

Keyifli seyirler ♥ 

Stefan Zweig - Korku

Yazar: Stefan Zweıg  Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Çeviri: İlknur İgan

  “Bayan İrene aşığının dairesinden çıkıp merdivenlerden aşağı inerken birden yine o anlamsız korkuya kapıldı. Gözlerinin önünde kara bir topaç gibi vınlayarak dönmeye başladı; dizleri katılaştı, dehşetle donup kaldı. Aniden kapaklanmamak için hemen parmaklığa tutunması gerekti. Bu tehlikeli ziyareti ilk kez yapmıyordu, bu ani ürperti yabancı değildi...”

    Ah Zweig neden bu kitap 300 sayfa değil? Vizdansız Zweig mükemmel yazıyor ama sağ olsun hep 70-80 sayfalık kitaplar. Tabi bu işin şakası. Psikoloji nedir, nasıl anlatılır, insanlar aracılığıyla nasıl hikayeler gösterilir bize öğreten Zweig, ilişkilerde en iyi kitapları yazıyor. Zweig her fırsatta hissetirmek istediği duyguyu okura harika bir şekilde hissettiriyor.

  

    İrene, burjuva dünyasında, rahat ve korunaklı bir yaşam sürmektedir. Sekiz yıllık evliliğinden sıkılmış, kendini genç bir piyanistçinin kollarına atmıştır. Ancak bu gizli ilişkiyi kocası tesadüfen öğrenir ve İrene’nin vazgeçmesi için gariban, oyuncu bir kadın tutar. Bu gizli ilişkiden haberdar olan şantajcı kadının ansınız belirmesiyle, hayatında yeni farkına vardığı bütün güzellikleri yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan İrene, kahredici bir korkunun pençesine düşer. Korku onu esir almıştır. Korku konu olarak; insanın bilinçdışına itilmiş, utanç  verici deneyimlerden, bastırılmış pişmanlıkları özgürleştirebilecek güçte bir eser. Keyifli okumalar.

Montaigne'nin Alışkanlıklarla İlgili Hikayesi

 

     Montaigne, alışkanlıklarla ilgili güzel bir hikaye nakletmiştir. Bu hikaye Şükrü Apuhan’ın Başarı Yolunda 70 Altın Kural  kitabında da yer almaktadır. Hikayede: “Bir köylü kadın bir danayı doğduğu gün kucağına alıp sevmiş. Küçücük bir dana işte, kucağına sığmış. Bu hareketi adet edinmiş kadın. Danayı hergün kucağında taşımaya başlamış. Sonunda buna o kadar alışmışki dana büyüyüp koskoca inek olduğu zaman yine kucağında taşıyabilmiş.” Ve Montaigne ekler: “Bu hikayeyi kim uydurduysa. Alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu çok iyi anlamış olacak. Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur.”

   Alışkanlıklar gürültü yaparak gelmez. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar. Başlangıçta bu alışkanlıklar sevimli gelir ama zaman geçtikçe kök saldıkça öyle azılı olur ki.

  Montaigne’nin hikayesindeki alışkanlık örneğini günlük yaşantımızda, etrafımızdaki insanların kucağında görürüz. Bir çok insan. İşine sarf etmesi gereken gücü alışkanlıklarına sarfeder. Alışkanlıklarımız, enerji ve zamanımızı bizimle paylaşırlar. Öyleyse bizim “dost” alışkanlara ihtiyacımız var. Yani iyi huylu alışkanlıklar edinmeliyiz. Mesela iyi huylu bir alışkanlığa örnek verirsek; kitap okumak. Kötü huylu alışkanlıkları ise; edinmemeliyiz. Masum gördüğümüz kötü bir alışkanlığa başlamak, onun köklenmesine sebep olur. Mesela sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklar, sağlığa da zararlıdır.