Kitap Okumanın Faydası Nedir ?

 Bir defasında hocama dedim ki: ''Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı''

Bana bir meyve uzattı ve dedi ki: ''Bunu ağzında çiğneyip ye.''
Yedikten sonra sordu: ''Şimdi sen büyüdün mü?''

''Hayır,'' dedim.

Dedi ki: ''Büyümedin ama o vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu...'' 

(Mark Twain)

     Bu kısa kesitten anlamamız gereken, kitabı okuduğumuzda şöyle dağılıyor; bir kısmı kelime dağarcığımızı zenginleştiriyor. Bir kısmı kaliteli yazılar yazmamızı ve okuma üslubumuza zariflik katıyor. Bir kısmı ahlakımızı güzelleştiriyor. Bir kısmı özgüvenimizi arttırıyor, sorgulamamızı tetikliyor. Bir kısmı güzel düşünüp, sevgi, merhamet gibi duygular katıyor. Kitap okumanın bilimsel yanı bile var. 

Namık Kemal'in Adı Değiştirilen Romanı

Kitap: İntibah   Yazar: Namık Kemal  Yayınevi: Akvaryum Yayınları

Namık Kemal, Türk edebiyatında ilk edebi roman olan İntibah'ı 1873-1876 yılları arasında Osmanlı Türkçesiyle Kıbrıs Gazimağusa'da sürgündeyken kaleme almış. Romanın Latin harfleriyle ilk basımı ise 1944 yılında gerçekleşmiştir. Romana "Son Pişmanlık" adını koymuş olsa da dönemin yetkilileri tarafından ismi değiştirilmiş ve sansürlenmiştir. Roman, o yıllarda moda olan romantizm akımının etkisiyle kaleme alınmıştır. Bol tasvirli olması ve çokça hüzüne yer verilmesi bu yüzdendir. 1870'lerin İstanbul'unda geçmekte, kalburüstü bir ailede iyi bir eğitimle yetişmiş Ali Bey'in hayatının Mehpeyker adlı hafifmeşrep bir kadına aşık olmasıyla allak bullak olması anlatılmaktadır.

İyi ve kötünün keskin bir dille anlatılması ve bunların Mehpeyker ve Dilaşup adlı kadınlarda bazen sivri bir dille kaleme dökülmesi rahatsız etsede, İntibah yazıldığı döneme göre çok kıymetli bir eserdir kesinlikle. Özellikle Çamlıca ve mesire yerlerinde geçen hikâyede baharın gelişi öyle güzel bir dille anlatılmış ki Namık Kemal'in kalemine hayran olmamak elde değil. Her bölümün başında Divan şairlerinden bir beyitin yer alması ayrı bir güzellik katmış esere. Okul yıllarında ödev olarak bazen zoraki olarak okuduğumuz eserlerden biriydi. Şimdi tekrar okunduğunda ayrı bir lezzet bırakıyor insanda.

Japon Dizileri / Trillion Game

Dizi Adı: Trillion Game  Senaryo yazarı: Habara Daisuke  Bölüm Sayısı: 10

   Ren Meguro'nun dizilerini ve filmlerini severek izliyorum. Adam her girdiği roldeki karakteri iyi oynuyor. Bu dizisinden önce Silent ve My Happy Marriage izlemiştim. Oyunculuğu çok iyi olan biri. Bu dizisi de gerçekten iyiydi. Dizi konusu şöyle; Eski iki arkadaş Tennoji Haru ve Taira Manabu birlikte iş kurmaya karar verir. Haru rahat görünümünün yanı sıra hırslı, çok iyi iletişim kurabilen ve başarı için her şeyi yapabilecek biridir. Çok da zeki ve şakacıdır. Manabu ise pasif, insanlarla iletişim kurmakta zorlanan ama bir o kadar da bilgisayar alanında mükemmel bir donanıma sahip bir  mühendistir. Bu iki arkadaşın hedefi bir milyon dolar kazanmaktır. Bunun için onlara her yol mübahtır düşüncesindedirler. 

Çin Dizileri / Only For Love

Dizi Adı: Only For Love  Bölüm Sayısı: 36

     Zheng Shu Yi, Çin'in önde gelen finans gazetelerinden birinin çalışkan bir muhabiridir. Bir ön sayfa hikayesi çıkarmaya kararlıdır. Bu yüzden ülkedeki en çok konuşulan genç ceolardan biri olan Shi Yan ile röportaj yapmak için elinden geleni yapar ve röportajı alır. Shi Yan iş adamı olarak, topluma gelecek vaat eden baslangıç sirketlerine  yatırım yapan bir şirketin sahibidir. Röportajdan sonra ikilinin arasında bir karışıklık meydana gelir ve yolları tekrar kesişir. Yollarının tekrar kesişmesinden sonra tatlı bir hikaye başlıyor. Dramatik, romantik ve sakin bir dizi.

    Çok sürükleyici bir dizi sayılmaz. Sakin bir dizi olduğu için tabi bazı bölümlerinde sıkılmadım değil ama hikaye çok güzel ilerliyor. Yine de hikayede ikilinin arasında geçen tatlı atışmalar kendini izlettiriyor. Tabiki asıl çiftimizin yanındaki yan çiftlerde çok eğlenceli. 

Keyifli seyirler ♥

Öğrenme Yeteneğimiz Durur Mu ?

   

 Öğrenme Yeteneği Nedir ?

     İnsanın çevresine ve yaşadığı topluma uyumunu sağlayan, geçmişin kültürel değerlerini genç kuşaklara aktarma ve geliştirme işlevi olarak tanımlanabilecek eğitim olgusu, temelinde “öğrenme” bulunan bir süreçtir.

 Öğrenme Yeteneğini Nasıl Geliştirirsin ?

   Toplum olarak, genel olarak farketmez çoğumuz okul bitince öğrenme sürecininde duracağını ya da  biteceğini düşünürüz. Hatta yeni bilgiler öğrenemeyeceğimizi bile düşündüğümüz zamanlar olur. Öğrenme süreci insanlarda belirli yaş, belirli bir aşama ile sınırlı değildir. İnsanlar farkında olmadan sürekli yeni şeyler öğrenirler. Öğrenme süreci duran, sınırlandırılan bir şey değildir. Günlük hayatın getirdiği her şeyi öğrenme sürecine girebilir. Öğrenme her an, her yerde bizimledir.

* İnsanoğlu öğrenmeye her zaman hazırlıklı bir varlıktır. Öğrenmeye her zaman hazır olmalı mıyız ? Bir derse girmeden önce derste ne öğretileceğine dair konuyla ilgili biraz çalışma yapaliriz. Böylece bilgi daha akılda kalıcı, pekişmiş olur. Ve konuyla ilgili sorular sorup, cevaplarınıda alabilirsin.

Kore Dizileri / My Demon

Dizi Adı: My Demon  Yönetmen: Kim Jang Han  Bölüm Sayısı: 16

    Dizi, her yerde düşmanı olan chaebol varisi Do Do Hee ve bir iblis olan Jung Gu Won hakkında romantik ve fantastik bir kore dramasıdır. Jung Gu Won insanların ruhlarını istedikleri bir dilek karşılığında teminat olarak alan sonra onların hayatını cehenneme çeviren yakışıklı bir iblistir. Her yönden insanlardan üstündür ancak güçlerini kaybettiğinde onları geri kazanmak için Do Do Hee ile çalışmak zorunda kalır. Ve iblis ile insan arasında bir gizli geçmiş ve aşk vardır. 

  Yakışıklı iblis mi olurmuş :) Bu dizide olduğunu görüyoruz. Do Do Hee çok güzel bir kız. Haliyle yakışıklı iblisimiz güzel kızımıza vuruluyor. Yan karakterlerinin bile çok iyi olduğu eğlenceli, ağlamalı ve aşklı bir kore dizisi diyebilirim. Beni tatmin eden, severek izlediğim bir dizi oldu. Umarım izleyecek arkadaşlarım beğenir.

Keyifli seyirler diliyorum ♥

Herkesin Kitap Okurken Yaptığı Üç Hata !

 

1- Okumaya başlamadan önce sevdiğiniz türü bilmeden okumak.

Bu bence büyük bir hata. Çünkü her kitabın konusu sizi sarmayabilir ve bu yüzden kitap okumaktan uzaklaşmanıza sebep olabilir. Ben Kişisel gelişim pek sevmem ve okuyamam.

2- Sırf meraktan kitapların sonuna bakmak veya sonunu okumak. 

Yapmayın arkadaşlar. Ben arada merakıma yenik düşüyorum ama siz yapmayın. Çünkü sonunu bile bile okumak sizi sıkar ve zorunlu hissettirir. Ama bilmemek ise; merak uyandırır.

3- Son ve üçüncü madde olarak kendimizi şartlandırmak. 

Yani her güne belli bir okuma sayfası ya da saati koymak, sırf fazla okumak çabasıyla kitap okumak çok büyük bir hata. Aksi halde kitap okumanın bir tadı kalmıyor. Ve ister istemez okuma zorluğu yaşamaya başlarsınız. Nacizane size tavsiyem gelişigüzel ve kendinizi bir kalıba koymadan ne kadar okursanız okuyun daha iyi olur. 

Keyifli okumalar diliyorum. ♥